Ergenlik dönemi denilince akla ilk gelen vücut bölgesi, istenmeyen oluşumların meydana geldiği yüz bölgesidir. İstenmeyen cilt kusurlarının yoğun olarak gözlemlendiği bu dönemi, cilt bakımına yönelik adımların atıldığı ilk yıllar olarak isimlendirmek hiç de yanlış olmasa gerek. Bu yazımızda, cildimizde yaşanacak istenmeyen oluşumlarla mücadele etmek ve kendimizle barışık bir şekilde bu süreci atlatmak adına yapılabilecekler konusunda, sizlere yardımcı olmaya çalışacağız.
Tüm dünyanın yaşam kaynağı olan güneşi cildimiz için tamamıyla kaçınılması gereken zararlı bir şey olarak algılamak doğru bir yaklaşım olmamakla birlikte, güneş ışınlarına fazla maruz kalmamak ve kalındığında alınacak önlemlerle yarar ve zarar dengesini sağlamak bizlerin elinde olan bir durumdur.
Ciltteki istenmeyen oluşumlar, estetik kaygıyla birlikte zaman zaman kaşıntı, yanma ve hassasiyete neden olabilen cilt oluşumlarıdır. Özellikle yaz aylarında, sıcaklık, terleme, güneş ışınlarına yoğun bir şekilde maruz kalma gibi etkenler, bu oluşumların artışına sebebiyet verebilmektedir. Bu durumu pekiştiren önemli etkenlerin başında ise, yaz ayı ile birlikte havuz ve deniz sezonunun açılması gelmektedir.
Cildimizi, dış çevrenin özelliklede güneşin zararlı ışınlarına karşı korumaya almak için, UV ışınlarının cildimize ulaşmasını engellemeye yardımcı olan güneş koruyucu ürünleri kullanmamız, önemli bir cilt bakım rutini basamağı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hava koşullarının cilt üzerinde oldukça önemli bir etkisinin olduğunu söylemek yanlış bir ifade olmasa gerek. Bu konuyla ilgisi olan uzmanlar, rüzgârlı ve soğuk havalarda, ciltte kurumayla birlikte kızarıklık ve çatlamaların artmasının yanı sıra, sıcak havalarda artan nem ve sıcaklığa bağlı olarak da akne gibi oluşumlarda, artış gözlemlendiğini ifade etmektedirler.
Cilt bakım rutininin temel adımlarını her gün özenli bir şekilde yapmaya çalışırken, aynı hassasiyeti göz altı ve çevresi içinde gösteriyor musunuz? Göz çevresinin, cildin geri kalanına kıyasla çok daha ince ve hassas bir yapıya sahip olduğunu ve cilt üzerinde gelişebilecek olumsuz durumların en çok etkilediği bölgelerin başında geldiğini hatırlatarak, bu haftaki yazımızı kaleme alıyoruz.
Cilt bakımı, hepimizin dikkate aldığı önem arz eden bir konudur. Hepimiz cildimiz için en doğrusunu yapmak isteriz. Buna rağmen gözden kaçırdığımız bazı önemli detaylar ve istemeden de olsa yaptığımız bazı hatalar, canlı parlak ve pürüzsüz bir cilde kavuşmamızı engelleyebilmektedir. Bu yazımızda yapılan yanlışlarla ilgili öne çıkan tutum ve davranışları sizler için derledik.
Cildimiz vücudumuzu saran ve çevresel faktörlerin etkisini dengeleyen bir organdır. Cildin yapısı, bölgesel olarak değişse de bazı özellikleri ortaktır. Cildin dış tabakası ter, yağ asidi ve amino asitlerden oluşan bir tabakadır. Bu tabaka vücudu bir manto gibi sarmaktadır. Bu yapının işlevsel önemi asidik olmasıdır. Asiditesi pH ile ölçülmektedir.
Gün geçtikçe cilt bakım ürünlerindeki çeşitlilik artmaktadır. Buna bağlı olarak da ürünler arasında ayrım yapmak giderek zorlaşmaktadır. Ancak liste ne kadar kalabalıklaşırsa kalabalıklaşsın, cilt bakım rutininin vazgeçilmezleri nemlendirici kremlerimiz ve yüz bakım serumları her daim kullandığımız ürünler olarak dikkat çekmektedirler. Çoğu zaman krem yerine serum, serum yerine krem kullansak olur mu? gibi sorularla birbirlerinin yerine geçebileceği düşünülse de her iki ürünü birbirinden ayıran taraflarını öğrenmek isteyenler için yazımızı okumaya devam edelim.
Doğanın canlandığı, güneşin muhteşem enerjisinin hissedildiği yaz mevsimi, cildin neminin ve tenin renginin değişiklik göstereceği bir mevsim olma özelliği ile birlikte, ince çizgiler, kırışıklıklar ve cilt lekeleri gibi istenmeyen oluşumların hızlandığı bir dönem olarak kendini gösterebilmektedir. Artan nem ve sıcaklık, cildin aşırı yağlanmasına ve terlemesine neden olmakla birlikte, gözenek görünümüne sebebiyet verebilmektedir. Buna bağlı olarak cilt, doğal ışıltısını ve canlılığını kaybetmeye başlayacaktır. Peki tüm bunlar dikkate alındığında, yazın cilt bakımı nasıl olmalı, nelere dikkat edilmeli. İşte size öneriler…
Yaşlanma karşıtı ifadesi, zamanın akışı içerisinde genç görünmeye ve hissetmeye devam etmek için uygulanabilecek bazı yöntemleri kapsamaktadır.
Günlük cilt bakımının belki de en önemli aşaması yüz temizliğidir. Canlı ve pürüzsüz bir cilt görünümüne sahip olmanın sırrı, doğru şekilde yüz temizliği yapmaktan geçer. ‘Yüz nasıl yıkanır?’ sorusunun cevabı birçok kişiye göre basitmiş gibi görünse de cilt bakımında fark yaratan bir temizlik rutini için ne zaman, hangi sıklıkta ve ne ile yıkadığınız önemli bir ayrıntı olarak dikkat edilmesi gereken hususlar olarak karşımıza çıkmaktadır.