Ozon tabakasının her geçen yıl bir önceki yıla göre yapısal değişikliklere uğraması, güneşten dünyaya ulaşan zararlı ışınların her yıl daha fazla güçlenmesine sebebiyet vermektedir. Bu durum havanın güneşli ya da kapalı olmasından bağımsız olarak, tüm yıl boyunca farklı oranlarda da olsa, cilt için risk faktörü oluşmasına neden olabilmektedir.
İnsan vücudunda yaş alma başta olmak üzere, çeşitli etkenlere bağlı olarak değişimler meydana gelmektedir. Bu değişimlerin ciltte meydana gelen ve estetik açıdan en çok kaygıya sebebiyet veren oluşumlarından biri yanak sarkmasıdır. Yanak sarkması, yüzdeki yağ ve kolajen dokusunda meydana gelen farklılıklar sonucu sıklığının azalması ve yer çekimine karşı koyamayarak aşağı yönlü hareket
Cilt bakım rutinimizde yer alan ürünleri ne miktarda kullandığımız, ürünlerden etkili bir şekilde yararlanabilmemiz için önemli bir ayrıntıdır. Cildimiz için doğru ürünleri seçip onları uygun bir sırada uygulamamız ne kadar önemli ise, bu uygulama esnasında hangi miktarda ürünü uygulamamızda o denli önemlidir. Bu önemden yola çıkarak, daha olumlu sonuçlar için cilt bakım ürünlerine yönelik kullanım miktarları ile ilgili bilgilendirme yapmak istedik.
Yaz mevsimine veda edilen bu günlerde, tahmin edilmeyen hava şartlarına saçlarımızın hazır olup olmadığından emin miyiz? Bu yazımızda vereceğimiz önerilerle, hava şartları ve sıcaklık değişimlerine bağlı olarak gelişebilecek istenmeyen durumlara karşı saçlarınızın korunmasına yardımcı olmaya çalışacağız. Yaz boyunca güneş, klor gibi etkilere maruz kalan saçlarınız, sonbahara girerken daha fazla hassaslaşabilir. Bu nedenle, sonbaharda saç bakımı ayrı bir önem taşımaktadır.
Yaz ömrünü tamalarken, daha serin günlerin ve akşamların yaşandığı sonbahara yerini devrediyor. Sonbaharın serin ve yağmurlu günlerine ayak uydurmaya çalışırken, yaz boyunca yoğun güneş ışınlarına, deniz ve havuz sularına maruz kalan cildimiz için de yeni bir bakış açısı sunmanın zamanının geldiğini belirterek, yazımıza başlamanın doğru olduğunu düşünüyorum. Bunun temel nedeni mevsim değişikliğiyle birlikte, kuruluk, cilt çatlakları ve elastikiyet kaybı gibi istenmeyen durumların sıkça yaşanabilmesidir.
Uzun yolların götürdüğü istikametin amacı ne olursa olsun, bir çoğumuz için uzun yol yorgunluk hissi vermeden uzar gider. Biz bu yorgunluğu hissetmeyecek kadar eğlenceli bir yolculuk geçirsek de cildimiz bu yorgunluğu en üst seviyede hissedecektir. Güzel deneyimlere kapı açacak yolculukların cildimizdeki olumsuz yansımalarını önlemek için neler yapabiliriz. Gelin bu sorunun cevabını, yazımızın devamını okuyarak birlikte bulmaya çalışalım.
Cildin yeterli düzeyde neme sahip olması, cildin daha ışıltılı, canlı ve bakımlı bir görünüm sergilemesine yardımcı olur. Bu destekle yaşlanma belirtileri ve kuruluk gelişimi gibi istenmeyen durumlara yönelik bakım desteğine katkı sağlanmış olur. Bu denli önemli bir yere sahip olan ciltteki nemi yeterli düzeyde tutmak ve nem kaybını önlemek için hazırladığımız önerilere gelin birlikte bir göz atalım.
Güneşlenme sonrası cilt, başta nem kaybına bağlı olmak üzere normal zamanlara göre daha fazla hassaslaşır. Bu durum cildimizde istenmeyen oluşumlara neden olabilir. Bu aşamada cilt bakımının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu süreçteki cilt bakımının temelini, cildin kaybettiği nemi geri kazanması ve beslenerek güçlenmesi oluşturmaktadır.
Bütün yaşamımız boyumca vücudumuzun tüm yükünü taşıyan ayaklarımız, yaşam kalitemizin devamı anlamında bakımına önem vermemiz gereken vücut bölümlerimiz arasında önemli bir yere sahiptir. Yürürken, koşarken, oynarken, ziyaret ve alışverişe giderken farkına varmadığımız sayıda attığımız adımların kahramanı olan ayaklarımız için gerekli bakım ve hijyene önem vermek, istenmeyen sonuçların önlenmesi adına önem arz etmektedir.
Kaşlarımız, yüzümüzde en çok dikkat çeken noktaların başında gelmektedir. Bu öneminden yola çıkarak kaşların arzu edilen görünüme sahip olabilmesi için canlı ve güçlü bir yapı sergilemesi gerekmektedir. Bu durum, cildimizin diğer bölümlerine gösterdiğimiz özeni, kaşlarımıza da gösterilmesi gerektiğinin en önemli nedenini oluşturmaktadır.
Serumlar konsantre ürünlerdir. Cildin alt tabakasına kadar inerler. Bu yüzden etkinliği yüksek ürünlerdir. Cildin ihtiyacı olan etken maddelerin, cilde kazandırılmasına yardımcı olurlar.
Cildin canlı, pürüzsüz ve bakımlı bir görünüme sahip olması kadar, yumuşacık bir hisse sahip olması da kişinin kendini rahat hissetmesine neden olan önemli bir özelliktir. Yumuşaklığını kaybetmeye başlayan cildin görünümü de olumsuz etkilenerek, istenmeyen ve yolunda gitmeyen bazı durumlara işaret edebilmektedir.